1 Eylül 2011 Perşembe

Sampiyon Los Angeles'tan Izmir'e geldi - 9/1/2011

Los Angeles'tan THY'nin oniki saatlik  nonstop ucusu ile Istanbul'a oradan da Izmir'e vardik. Oglus oniki saatlik ucusun alti saatinda uyudu. Diger alti saatinde de cevredeki yolcular ve hosteslerle guluserek oynayarak gecti.Yolda kendine kiz arkadas bile yapti :) Hatta tatli hosteslerimizden birisi oglusumu butun yolu boyunca "prensim" diye sevdi.


Cenk ile tam tahmin ettigimiz gibi yolculuk cok rahat gecti. Oglus bir saniye icin bile huzursuzlanip aglamadi. Uyudugu zamanlarda besikte, uyanik oldugu zamanlarda ise her derde deva Bumbo koltugunda oturup yemek yedi, oyun oynadi. Emzirmek cok zor oldu ucakta. Etrafinda cok fazla hareket oldugu icin oglusun dikkati cok dagildi ve ilgisi hep cevreye yoneldi. Buldugum cozum de cok komikti. Sampiyon'un battaniyesini  kafama orterek bize bir cadir yaptim. Bu cadir cok ise yaradi :)



Uzun yolculugun sonunda Izmir'de dedelerle bulusmak harika idi. Musti ve Nermos Sampiyon'i en son uc haftalik iken gormuslerdi. Tabii cok cok cok ozlediler. Harika bir bulusma oldu. Onca yola degdi :)

Haaa, bir de su komik anektodu anlatarak bitireyim. Yanima oturan Turk teyzenin bana ilk sozu: "Insallah oglana sapka aldin! Ucak cok soguk oluyor" oldu. Sonra da ucus sirasinda oglus uyurken duzenli olarak battaniyeyi oglusun gogsune dogru cekip: " Iyice ortelim; usur" diyip durdu. Cook hosuma gitti bu. THY'nin bu ucusuna bayildim. Daha koltuga oturur oturmaz kendimi Turkiye'ye gelmis hissettim :)






1 yorum:

  1. Wow! How sweet are these pictures? We miss you, please post more!
    :)

    YanıtlaSil