26 Temmuz 2012 Perşembe

Caliskan Sampiyon - 7/20/2012

Ben mutfakta iken biranda ses gelmez oldu Sampiyon'dan. Merakla evin icerisinde oglusu ararken, onu bu halde buldum :)



25 Temmuz 2012 Çarşamba

Anne ve ogul - 7/25/2012

Bir ogleden sonra; evimizin onunde beraber oynarken...


Kennedy ile - 7/9/2012

Tren -7/4/2012





Baba ve ogul - 7/9/2012

Babamiza bayiliyoruz. Butun gun aksama kadar belki yuz kere "baba" diyordur. Aksam babasi gelince dunyalar onun oluyor. Aksam hic uyumak istemiyor. Hep babasi ile oynamak istiyor.





Laguna Beach - 7/21/2012

Haftasonu ogle yemegininden sonra kisa bir plaj gezmesi yaptik. Sampiyon daha yolda iken cevresine merakli merakli bakiniyordu.



Okyanusun buz gibi sulari ve kocaman dalgali biraz urkutuyor oglusu. Oysa Sampiyon'a ev sahipligi yaptigim 2010 yazi sirasinda ne cok girmistim bu serin sulara...




  



17 Temmuz 2012 Salı

Onsekizinci ay doktor kontrolu ve son durum

Sampiyon hayatinin ilk onsekiz ayini tamamladi. Biz de genel saglik durumunu kontrol ettirmek icin ve asilarini olmasi icin doktorumuzu ziyaret ettik.

O gun hayatimin son onsekiz ayinin en zor yarim saatini gecirdim diyebilirim. Sampiyon bu sefer cok farkli tepki verdi doktor ziyaretine. Muayene odasina girer girmez Sampiyon'un sinirleri gerilmeye basladi. Kilosunu olcmek icin kiyafetlerini cikarmaya basladigim anda da resmen sigortalari atti. Sampiyon o anda tabir yerindeyse rodeo atlari gibi konrtolsuz bir sekilde cirpinmaya ve cilgnca aglamaya basladi. Ilk defa Sampiyon'u bu sekilde gordum. Doktorumuz Sampiyon'un yasi geregi bunun cok normal bir tepki oldugunu ve eger bu sekilde tepki vermeseydi telaslanmis olacagini soyledi. Doktorumuz bu durumlara cok alisik olmali ki durumu cok guzel bir sekilde ele aldi ve muayeneyi oyuna donusturerek Sampiyon'u sakinlestirmeyi basardi.  Hatta bir dahaki muayenede daha rahat olabilmesi icin oyuncak doktor aletleri ile "doktorculuk" oymamamizi onerdi. Muayene bittiginde ben kendimi stresten ter basmis sekilde buldum :)

Muayene sirasinda onsekizinci aya ozel bir anket yanitlamam istendi. Acikca soylenmese de anket sorularindan cocuk da Autism belirtilerinin arastirildigini farkettim. Anket sorularini merak ederseniz bu linkte bulabilirsiniz. Cok sukur ki belirtilerin hicbirisine rastlanmadi.

Doktorumuz Sampiyon'un genel durumununu "super" olarak nitelendirdi. Hem fiziksel, hem zihinsel gelisimini son derece saglikli buldu.

Ben de konu acilmisken Sampiyon'un onsekinzinci aydaki durumunu ozetleyeyim istedim.

Fiziksel gelisim: Sampiyon'un boyu 90cm ile Amerikali yasitlari arasinda %97, kilosu ise 11.4kg ile %25 diliminde. Doktorumuz "He is still a slim baby" diyerek durumu ozetledi. Son derece aktif. Heryere yurumek yerine kosarak gitmeyi tercih ediyor. Tirmanma en sevdigi fiziksel aktivite. Oturmak ise en sevmedigi.


Davranis: Oturmaktan cok cabuk sikiliyor. Disarida yemege ciktigimiz zaman ucumuzun birlikte oturdugu sure en fazla on dakika. Geri kalan zamanda Cenk veya ben oglusun pesinde kosusturuyoruz. Alisveris icin magazalara gidemiyoruz oglusla. Arabada biryer gitmek oldukca zor oluyor. Cogu zaman araba koltuguna ve arabasina oturmaya itiraz ediyor. O yuzden araba seyahatlarini minimize etmis durumdayiz. Altini degistirmek tam bir eziyet. Yatmayi reddettigi icin altini ayakta iken degistiriyorum. Cogu zaman poposu acik bir sekilde kaciyor. Ustunu giydirmekte cok zorlaniyoruz.

Dis gelisimi: Sampiyon bu ay dorduncu kopek disini de cikararak toplam onalti dise ulasti. Iki yasina kadar dort tane daha molar disleri cikacak. Dorduncu kopek disi de yine oglusa cok sikinti vererek cikti. Bir hafta boyunca oglusun istahi tamamen kesildi, geceleri bir veya iki kez uyandi. Gunduzleri cok zor uykuya dalabildi ve gunduz uykulari cok kisaldi. Gun icerisinde cok huzursuz ve keyifsiz oldu. Iki gun hafif ateslendi. Cok sik agladi. Gun icerisinde cok sik araliklarla meme emmek ve kucagimda durup bana sarilmak istedi. Emzirme yine imdadimiza yetisti. Hem bu cok sikintili doneminde oglusu rahatlatma gorevi gordu hem de istahi kesilip yemek yiyemedigi bu donemde annesutu saglayarak oglusun beslenmesini sagladi.

Uyku: Problemsiz bir sekilde devam ediyor. Aksamlari kitap okuma ve emzirmeyi iceren uykuya hazirlik rutininden sonra Sampiyon'u opup yatagina birakiyoruz; kendisi uykuya daliyor. Aksamlari saat 8-8:30 arasi yatip sabahlari 8-8:30 arasi uyaniyor. Geceleri hic uyanmiyor. Gunduzleri ise 12-1 arasi ayni rutin ile yatagina birakiyoruz. Gunduz uykulari 1.5 - 2.5 saat suruyor. Gunde ortalama toplam ondort saat uyuyor. Gunduz uykularini rahat uyuyabilmesi icin sabahlari mumkun oldugunca yormaya calisiyorum oglusu. Haftaici her sabah dersimiz var. Derslerden once veya sonra mutlaka kisa bir park seansi yapiyoruz. Sampiyon oglen uykusu zamani gelince kendini yataga atmak icin bekleyemiyor resmen. Pandasini cok seviyor. Ona sarilip uyumaya bayiliyor. Uykusundan hep mutlu uyaniyor. Uyandigini odasindan gelen "cikcikleme"den anliyoruz :)




Beslenme: Yine cok problem yasamadigimiz bir departman. Avokado en sevdigimiz yemek olmaya devam ediyor. Omlet hastasi. Mercimek corbasi, bulgurlu ispanak, humus ve kofte cok severek yedigimiz yemekler arasinda. Dana, tavuk ve beyaz balik etini cok severek yiyor. Tahin ve pekmez favorisi. Susamli simide bayiliyor. Muz disinda her meyveyi cok seviyor. Favorimiz mango. Meyve suyu kesinlikle icmiyor.


Bal, tarcin ve kimyon agzinin kenarlarini kizartmak sureti ile alerjiye sebep oldugu icin bunlari yiyemiyor. Birkac kere pastirma tattirdim; bayildi. Annesutu almaya devam ettigi icin inek sutune henuz baslamadik ama arada soya sutu veriyorum. Multivitamin ve DHA surubu veriyorum hergun.


Konusma ve anlama yetisi:  Kelime hazinemiz cok genisledi. Artik karsilikli konusup anlasabiliyoruz. Cok keyifli :) Birden ona kadar Turkce saymayi ogrenmis bile. Her soyledigimizi anliyor. Oyle ki "karnini icine cek" dedigim zaman karnini iyice icine cekiyor. Cok sirin. Evde hep Turkce konustugumuz icin birinci dili bu asamada Turkce. Derslerde ve oyun arkadaslari ile hep Ingilizce konusuldugu icin Ingilizce'yi de anlamaya basladi.  En sevdigim kelimesi bu aralar "annem" :) Daha once konusma ile ilgili yayinladigim postlari burada bulabilirsiniz.

Sosyal etkilesim: Amerikalilar'in deyimi ile tam bir "sosyal kelebek". Insanlara bayiliyor. Her gittigimiz yerde "Hi" diyerek herkesi selamlamayi ve oradan ayrilirken de "Bye" diyerek el sallamayi ihmal etmiyor. Mahallemizdeki tum esnaf Bora'nin arkadasi. Starbucks baristasindan postaciya kadar herkes oglusun ismini biliyor. Evimize misafir geldigi zaman degmegin keyfine. Herturlu numarasini sergiliyor misafirler icin.

Cocuklarla olmaya bayiliyor. Kendinden kucuk cocuklari gorunce "bebi" diyerek isaret ediyor ve hemen yanlarina gidip ellerini tutup onlara birseyler vermek istiyor. Kendinden buyuk cocuklara cok ilgi gosteriyor ve onlarla oynamak istiyor. Kendi yasitlariyla ile ise hic ilgilenmiyor. Cok komik. Paylasma hissi gelismeye basliyor. Cok istekli olmasa da oyuncaklari baska cocuklara vermesi gerektigi zaman veriyor. Cogu zaman da diger cocuklarin ellerinden oyuncaklari kapiveriyor.Ama genelde bariscil yaklasim icerisinde oldugunu soyleyebilirim.

Skype araciligi ile bile olsa dedeler, anneanne, nimaanne ve Didem ile inanilmaz bir bag kurmus durumda. Telefonda seslerini duydugu zaman bile taniyor. Herkesin sesini biliyor ve hicbir sekilde kisileri birbirine karistirmiyor. Inanilmaz! Onlarin Skype araciligi ile yuzlerini veya telefonda seslerini duydugu anda yuzunde kocaman gulumseme beliriyor.

Yan evdeki komsumuz Jimmy'nin hayrani. Jimmy ne zaman isten gelip de arabasini park etse "Nimi Nimi" diye bagirip onun ilgisini cekmeye calisiyor. Jimmy onunla ilgilenince de utanip saklaniyor. Cook sirin.

Duygusal gelisim: Genel duygusal hali cogunlukla mutlu ve huzurlu. Hep gulumsuyor. Bazen sinirleniyor, seviniyor, uzuluyor, morali bozuluyor. Sempati ve empati gelismeye devam ediyor. Hayvanlara ve bitkilere karsi cok nazik. Bitkilerin yapraklarini "oooo" gibi bir ses cikararak oksuyor. Salyangozlari cok nazik bir sekilde eline alip sonra yere koyuyor. Her firsatta anne ve babasina sevgisini gosteriyor. Bazen durup dururken gelip dudagimiza dudaklarini degdiriyor. Bazen yanagini yanagimiza degdiriyor. Bazen kosarak "annem" diyerek gelip sariliyor. Bazen birimize sokulup kafasini omzumuza dayiyor. Sicacik ve hep nemli elleri ile sirtimizi sivazliyor; bacagimizi veya kolumuzu oksuyor.

Kendini ifade etme: Yuz mimikleri, sesleri, vucut dili ile kendini cok guzel ifade edebiliyor artik. Oyuncagini yanlislikla yere dusurdugunde "Oh, no!" demesi, yemek yemek istemedigimde onerdigim yemegi "NO NO NO" diyerek tam olarak elinin tersi ile itisi, hosuna giden muzikler duydugunda alkis yapmasi, mutlu oldugunda gozlerini simsiki yumarak gulumseyerek basini hizli bir sekilde sallamasi aklima gelen birkac kendini ifade etme sekli.

Motor becerileri: Smartphone ekraninda minik parmaklari ile uygulama acmaktan duz duvara tirmanmaya kadar genis bir spektrumu kapsayan motor becerileri tam olarak gelismis durumda.

Tuvalet aliskanligi: Bez kullanmaya devam ediyoruz. Onbir aylik oldugundan beri altini ayakta degistirmek zorundayiz. Cunku kesinlikle yatar pozisyonda durmuyor. Bu yuzden onucuncu aydan itibaren ic camasiri seklinde olan bezlerden kullaniyorum artik. Bu bezleri ic camisiri gibi indirip, cekmeyi ogrendi. Ama bunun disinda henuz tuvalet egitimine hazirlik belirtilerini gostermedi. Ama bizim tuvalate gitmemiz cok ilgisini cekiyor.


Aktiviteler, kitaplar, oyunlar, oyuncaklar:  Bu aralar puzzle seviyoruz. Melissa ve Doug marka buyuk parcali tahta puzzlelara bayiliyor. En favori puzzle ise:
            
Her turlu oyuncak tasit, her boyutta ve renkte top ve Lego Duplo en sevdigimiz oyuncaklar. Ama en en en favori oyuncagimiz tabiiki de "AYPE" yani Ipad.

Evdeki mini potasinda basketbol oynamayi, su ile oynamayi, pastel boya ile boyama yapmayi, sokaklarda bagirarak kosmayi, eline aldigi "petete" ile heryeri silmeyi cok seviyor.

Haftada dort gun yuzme dersi, bir gun muzik dersi, bir gun de resim ve el isi dersine gidiyoruz. Butun dersleri cok seviyor.

Kitaplara ilgisi cok fazla. Kitaplarin icindeki resimlere dikkatlice bakip, tanidigi objeleri minik isaret parmagi ile  gosterip isimlerini defalarca soylemeye bayiliyor. En sevdigi kitaplar:









5 Temmuz 2012 Perşembe

Evlilik Yildonumumuz - 7/3/2012

Alti sene oldu evleneli... Birlikteligimiz ise onbesinci senesinde. Neler neler sigdirdik bu onbes seneye... Ama basimiza gelen en en en bomba sey tabiiki de Sampiyon oldu :)

O guzel gunun anisina birkac fotograf yayinlayayim dedim.  Hemen asagidaki fotograf ise Cenk ile gecmisimizin ilk gorsel belgesi :)

Ozetle ben ve Cenkos deniz kiyisinda tanistik, deniz kiyisinda evlendik, deniz kiyisinda yasiyoruz :)

Haziran 1996, Istanbul

Temmuz 2006, Istanbul

  


  



2012 yili Turkiye seyahati detaylari

Sampiyon 1 Agustos 2012 tarihinde annesi ile beraber THY'nin LAX-IST ucusu ile Turkiye'ye gelecek. Donus tarihimiz de gecen yil oldugu gibi bu sene de 29 Ekim Cumhuriyet Bayrami'ni Bagdat Caddesi'nde kutlayabilmek icin 31 Ekim 2012 olarak belirlendi.

Turkiye'nin dort bir tarafini gezecegimiz super bir seyahat planlandi bile. Cenkos bize Eylul ayi boyunca katilmayi planliyor. Ekim ayinin tamaminda Istanbul'da Suadiye'de Eler rezidansta olacagiz. Heyecanla gerisayima basladik.

DUYDUK DUYMADIK DEMEYIIIIN!!!!

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Ellerim bak bos kaldi - 6/28/2012

Mini mini bir kus donmustu pencereme konmustu...

Minik kus yanlislikla evimize girdi. Sonra da yolunu bulup cikamadi. Sampiyon tabii cok heyecanlandi kusu gorunce.



Babasi kusu pencereden kurtarmaya calisirken oglus cok eglendi.



Cenkos en sonunda minik kusu avucunun icine aldi. Ozgurlugune ugurlamak icin bahceye ciktik. Sampiyon icin ayrilik cok zor oldu...

Haziran'dan kalanlar